top of page
istanbul-2912275_1920.jpg

1.GÜN

Belirlenen durak saatlerinde tur yetkilimiz misafirlerimizi alıp İstanbul’a doğru hareket ediyoruz.

Sabah erken saatlerde Kız Kulesine Karşı Resturantımızda ki kahvaltımızı aldıktan sonra ilk olarak Çamlıca Camii ziyaretiyle turumuz başlıyor.

Ardından da Çamlıca Tepsi Seyir terasında İstanbul’u izliyoruz.

İstanbul’un en güzel ve büyüleyici yerlerinden birisi konumunda Olan Üsküdarda toplu fotoğraf aldıktan sonra serbest zaman verilmektedir.

Serbest zamanın ardından Otobüsteki yerlerimizi alıp Anadolu Yakasında bulunan Kartal Gişelerinden Adalara geçmek için feribot kullanmaktayız.

İlk olarak Büyükada ziyareti ile turumuz başlıyor.

İstanbul Adalar ilçesinin merkezi ve aynı zamanda karaya en uzak olanı olan Büyükada, Bizans dönemindeki prenslerin sürgün yeri olmuş.

Büyükada, tarihi iskelesi, büyük çarşı meydanı, çay bahçeleri, cafeleri, midye tavacıları ve meşhur balık lokantalarıyla ziyaretçilerini son derece keyifli bir atmosfer içinde karşılıyor.

Malum olduğu üzere yüzlerce atın ölümü ile sonuçlanan hastalık sonrasında Adalar’da faytonlar yasaklandı ve artık ada turları Ağustos 2020’den itibaren elektrikli araçlar ile yapılıyor.

Adalar’da toplamda 40 adet 13 kişilik ve 20 adet 3 kişilik elektrik araç hizmet veriyor. Bu araçlar maksimum 25 kilometre hız yapabiliyor.

Adaya geldiğinizde iskeleden çarşıya doğru gittiğinizde hemen hemen her tarafta bisiklet kiralama yeri bulabilirsiniz.

Büyükada turumuzdan sonra tekrar feribotlara binerek Heybeliada ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz.

Heybeliada Prens adalarının en yeşili ve 2. Büyük adasıdır.

Heybeliada, sokaklarında tarihin izlerine rastlayacağınız, denizin ve doğanın tadını çıkarıp aslında İstanbul sınırları içerisindeyken bile İstanbul’da değilmişsiniz gibi hissedeceğiniz yerlerden.

Heybeliada turumuzu da bitirdikten sonra Kartal gişesinde bekleyen otobüsümüze doğru geçip ardından Otelimize varıyoruz.

2.GÜN

İkinci Gün sabah kahvaltımızın ardından ilk olarak Ayasofya Camiiyi ziyaret ederek turumuza başlıyoruz. Bilindiği üzere Ayasofya Klisesi veya Müzesi olarak bilinen Ayasofya camii yıllara tanıklık yapmış bir camidir. Türkiye ve İstanbul’da en çok ziyaret edilen müzeler arasında 1. sırada (İbadete tekrar açılmadan önce) yer alan Ayasofya müzesi (Ayasofya Cami) yıllara meydan okuyan ve dünya üzerinde iki büyük din için önemli bir yapı. İstanbul’un Bizans Döneminden günümüze gelmeyi başaran en önemli anıtı şüphesiz dünyanın sekizinci harikası olarak gösterilen ve Bizans’ın en görkemli eseri olan Ayasofya’dır. Konstantin ile birlikte Bizans İstanbuluna en önemli katkıları sağlayan İmparator Justirianus’un eseri olan Ayasofya, boyutuyla ve görkemiyle yüzyıllarca dünyanın en abidevi yapısı olarak kalmıştır. İstanbul’un geçirdiği yangın, deprem gibi birçok felakete de göğüs gererek günümüze değin ulaşmayı başarmıştır.

Ayasofya Camii’nin tam karşısında bulunan Sultan Ahmet Camii de Türkiye’nin ve belki de Dünya’nın en özel camilerinden birisi. İhtişamı, tarihi, sahip olduğu ince detayları ile İstanbul’da kesinlikle görülmesi gereken yerler arasında belki de ilk sıralarda.

Ardında Emin Önüne geçerek Mısır çarşısını ziyaret ediyoruz.

Mısır Çarşısı, Eminönü`nde Yeni Camii`nin arkasında ve Çiçek Pazarı`nın yanındadır. İstanbul`un en eski kapalı çarşılarından olan Mısır Çarşısı, aslında Yeni Cami’nin yapılışı sırasında bu camiye gelir getirmek amacıyla inşa ettirilmiştir. Sultan III. Murat’ın annesi olan Safiye Sultan tarafından 10 Muharrem 1006 (1597) tarihinde başlatılan inşaat uzun bir duraklamadan sonra Sultan IV. Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan tarafından tamamlattırılmıştır. Ve program sonunda Şehrimize dönüş yoluna geçiyoruz.

bottom of page